Sanat tarihinin en önemli figürlerinden biri olan Michelangelo, Floransa’da doğdu ve 13 yaşında, fresk tekniğini öğreneceği Domenico Ghirlandaio’nun (1449-94) yanına çırak olarak verildi; ardından Medici okulunda yetiştirildi. Sanatçı 1494’te Bolonya’ya, oradan da Bacchus-Baküs (takriben 1496-97) ve Meryem’in ölü İsa’yı tutuşunu gösteren Pieta (1498-99) heykelleri ile üne kavuştuğu Roma’ya gitti. 1501’de Floransa’ya dönüp, başyapıtı olan mermerden Davud (1501-04) heykelini bitirdi ve Papa II. Julius’un kabrinin yapımı için tekrar Roma’ya döndü. Bu iş 40 yıl sürdü ve Michelangelo ile birlikte birçok sanatçı da bu projede görev aldı. Julius, Vatikan Sistine Kilisesi’nin tavan fersklerini bitirmesi için kendisine ikinci bir görev verdi. Kilise, şaşılacak yoğunluktaki bir çalışmanın ardından 1512 yılında bitirildi. Bu engin, inanılmaz kompleks çalışma hemen hemen tek elden tamamlandı ve sanatçının hayatındaki en önemli başarı olarak anılmaktadır. Fresk, dünyanın yaratılışını ve diğer kutsal kitaplarda geçen olay ve karakterleri düşsel detaylar içinde resmediyordu. Daha sonra Sistine Kilisesi’nin altarını süsleyen yalnız, umutsuz bir çalışma olan Last Judgement-Son Karar’ı (1536-41) yaptı. Son yıllarını bir mimar olarak geçirdi. Ölümünden sonra tamamlanan Roma’daki St. Peter kilisesinin etkileyici ve büyük kubbesini tasarladı. Şaşırtıcı bir yeteneğe sahip olan Michelangelo, dünya sanatı üzerindeki gerçekten ölçülemez etkisine devam etmiştir.